55genclik
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Masonluk ve Din...

Aşağa gitmek

Masonluk ve Din... Empty Masonluk ve Din...

Mesaj  feyza55 Ptsi Eyl. 24, 2007 11:04 am

Masonluk Ve Din

Masonluk aleyhinde günümüze kadar yazilan eserlerde, masonlarin
"dinsiz" ve "din düsmani" olduklari israrla vurgulanmistir. Masonlar
ise her vesileyle bu iddialarini yalanlamis, kendilerinin bütün dinleri
kabul ettiklerini, hatta ateist olanlarin masonluga alinmadigini,
locaya kabul sirasinda ise üç mukaddes kitabin da bulundurulup yemin
töreninin öyle gerçeklestirildigini ifade etmislerdir.

Masonlarin din hususundaki görüsleri çesitli basliklar altinda ele
alindi. Bu konuda kullandigimiz bütün belgeler ise, sadece kendi
dergilerinden ve üstadlarinin kaleme aldiklari eserlerden seçilmis,
böylece hiçbir spekülasyona yol açmamaya dikkat edilmistir.

"KAİNATIN ULU MİMARI" NE DEMEKTİR?

"O halde mabedimizi tetkik edersek, kendimizi tetkik edersek "Kainatin
Ulu Mimarina" gideriz. Ve görürüzki, kainatin Ulu Mimari kendimizin
içindedir."

Mimar Sinan Dergisi Yil; 25 Sayi: 27-28 Sf:40
Gerek inceledigimiz yayin organlarinda, gerekse piyasada yer alan eserlerinde, masonlarin

K .·. U.·. M.·. (Kainatin Ulu Mimari) veya Sa.·.Az.·.K.·.(Sani-I Azim-I
Kainatin Ulu Yaraticis) sembolleri bahsettikleri bir Kavramlari vardir.
Bu sembol bizlere ilk bakista, Islam diniyle sifatlarini ve isimlerini
bildigimiz Yaraticimiza, masonlarin da aynen inandiklari intibaini
verir. Gerçekte ise masonlarin ilah telakkisi çok farklidir.

Inandiklari bu varlığın özelliklerini önce kisaca özetliyelim;

Insanlar Kainatin Ulu Mimarina "tabiat", "Kainat", "enerji" gibi
isimler vermekte serbesttirler, O ise insanlarla irtibat halinde
degildir, peygamberi yoktur mukaddes kitap yollamaz, din göndermez, din
gününe sahip degildir, levh-I mahfuzu, cenneti, cehennemi, melek ve
seytan yoktur,O bir mefkure (ideal)dir. Adeta felsefi bir kavramdir.
Kesin olan bir husu varsa, o da Kainatin Ulu Mimari'nin, Kur'an-I
Kerim'le bize kendisini tanitan, Islam akaidindeki sifatlari ile iman
ettigimiz Allah cellecelaluhu olmadigidir.

"Ölümlü Bilim"in Reddetmediği Mimar:

Ilk iktibasi mason üstadlarindan Dr. Selami Isildag'in "Masonluk Bir
Ahlak Okuludur" adli kitabindan yaparak "Kainatin Ulu Mimari"ni
tanimaya baslayalim;

"Bu evrenin bir mimari vardir. Buna Tanri, Allah, Total enerji (Kudreti
Külliye) Salt güç (Kudreti mutlaka), Kutsal güç (Kudreti ulviye), Doga,
Evren... denilebilmektedir. Bizce bu güç, ulu ve yüce'dir ve "Evrenin
Ulu Mimaridir". Inkar edilemez (yadsinama), nitelendirilemez (tavsif
edilemez). Olumlu bilim, akil, bilgelik, mantik bunu red edemez...

....Burada bir açiklama yapmak sterim: Olumlu bilim; Doga, toplum ve
insana özgü (ait) olaylarin, gözlem (müsahade), inceleme (tetkik),
deneme (tecrübe), olaylari çogaltarak, ayni islemleri yineleme
(tekrar), sonucu anlatma, tartisma ve elestirmeden ve bilimsel
yasalarin bulunmasindan dogar. Bu bilimsel eylemlerden geçmeyen bütün
düsünü ve inançlar, bize göre dogmatiktir, bos inanç (batil)dir. Olumlu
akil da, olumlu bilimden ve onun sonuçlarindan baska bir sey
benimsenmeyen akil (akli selim, sagduyu)dur."

Masonluk Br Ahlak Okuludur Dr. Selami Isildag Sf:13
Ilk bakista makul gibi gözükan bu izahlardan az bir dikkatle su neticeleri çikarabiliriz:

a) Enerji, Kudret, güç, doga gibi kelimelerin siralanmasi ile mana
karmasasi meydana getirilip asil maksat gizlenmistir. "Allah"
yaraticinin zatinin ismi olup has (özel) ismidir. Allah Teala enerjiyi
yaratmistir, fakat kendisi için "total enerji" denemez. Modern fizigin
son izahlarina göre "madde yogunlasmis enerjidir." Yaratici için
"enerjidir" dendigi anda yaraticilik maddeye verilmis olur ki,
materyalist felsefenin izahlari kabullenilmis demektir. Nitekim "doga,
evren" tanimlamalari da bizi ayni sonuca götürmektedir.

b) Yazara göre bir düsünün ve inancin kabul edilebilir olmasi için su bilimsel eylemlerden geçmesi gerekir:

Gözlem, inceleme, deneme, yineleme, sonucu anlatma, tartisma, elestirme ve yasalarinin bulunmasi. Buna göre diyebiliriz ki;

Yaratici eger bu kistatslardan geçiyorsa, ona zaten yaratici denmez.
Çünkü yarattiklari için geçerli metodlar kendisine de tatbik
edilmistir.

Sonuçta sunu diyebiliriz: Dr. Selami Isindag, müslümanlarin anladigi
manada degil de batil felsefelerin ileri sürdügü anlamda, yaraticiligi
süpheli bir kavarami örtülü olarak ileri sürmektedir.

Yukaridaki sonuçlari ispatlayici mahiyetteki fikirlere Selami Isindag'in baska bir eserinde, daha net sekliyle rastlamaktayiz.

"Masonluk Allah telakkisine olan inanç, bütün kainata ait külli bir
kudret seklindedir. Bundan dolayi Allah, masonlukta alemin, kainatin
Ulu Mimaridir. Buna tabiat da denebilir.

Otuzuncu Derece Rituelinin Tetkiki. (Türk Mason Dergisi Gerçek Aeropaji) Dr. Selami Isindag Gün Matbaasi 1966 Sf: 41

Masonluk, Allah yani Kainatin Ulu Mimari inancinda çok akli ve ilmidir.
Çünkü daha evvel zikredilen Allah tavsiflerinin götürecegi bedihi
istikametten de anlasilacagi gibi, yirmi dokuzuncu derecede Allah,
tabiat kuvveti ve hakiki kemalden dogan "mutlak ilim" olarak
gösterilmistir. Yani Allah fikrinde, biri tabiat kuvveti digeri hakiki
kemal olmak üzere iki unsur kabul edilmistir. Bu takdirde Allah'in
herseyi meydana getiren ve kainati ihata eden "Enerji" oldugu tahakkuk
etmistir.

(A.g.e. Sf:54)
Meselenin
MADDE çerçevesinde mütalaa edildigi burada daha sarih bir sekilde
görülmekte. "Kainatin Ulu Mimari" tabiat kuvvetlerini yaratan degil,
aksine bu kuvvetlerden mütesekkil bir güç olarak izah edilmektedir. Bu
durumda yaraticiligin (herseyin ilk sebebi olma da diyebiliriz) maddeye
verildigi, bunun tabii sonucu olarak Allah (c.c.)a "tabiat" veya
"enerji" dendigini görüyoruz. Bu batil inancin materyalist felsefenin
kamufle edilmis sekli oldugu söylenebilir.

Masonlarin bu inanç paralelinde, materyalizm bir diger tezini de
savunduklarini müsahade ediyoruz: Maddenin ezeli ve ebedi (bassiz
sonsuz) oldugu iddiasi.

Ezeli ve Ebedi Maddenin Doğurduğu "Ulu Mimar"

"Allah mefhumunu saf ilim ve akil yolunda alan Masonluk, dinlerin malik
olamlari icabeden vasiflari hakkinda da, buna uygun bir görüs tarzina
sahiptir. Filhakika mevcut dinlerin hepsine saygi göstermekle beraber,
onlarin esas prensiplerinden biri olan "ruhun ölmezligi" inancini,
reddetmis. Daha birinci derecesine, herseyin maddeden dogdugunu ve
maddeye avdet ettigini, bizden kalacak yegane seyin hakiki mahiyetimiz
ve olgunlugumuzun hatirasi oldugunu söylemesi bunun delilidir."

Otuzuncu Derece Rituelinin Tetkiki. (Türk Mason Dergisi Gerçek Aeropaji) Dr. Selami Isindag Gün Matbaasi 1966 Sf.54
Masonluga
yeni girmis bir sahsin dini görüslerinin daha 1. Dereceden itibaren
nasil tashih edilmeye baslandigini görüyoruz. Dine saygi görünüste
devam etmekte fakat materyalist egitime de hemen geçilmektedir.

Çünkü Masonluk; evrenin ulu mimari mefhumunu, mutlak bilgi, Kemalin son
asamasi ve total enerji olarak telakki etmistir. Evrende bulunan
herseyin belirli ve ayni atomlardan olustugu ve bunun toplam olarak
total enerjiyi meydana getirdigini, gerçekte kaybolusun olmadigini,
ancak degisme ve atomlarin dolasimindan söz edilebilecegini ileri
sürmekle çagdas bilimsel gerçeklere dayanmistir. Bu gerçekleri kendine
prensip, doktrin, ögreti ve iman olarak almistir.

Mason dergisi, Sayi:82/5-1971 Sf:20
Maddenin
ezeli ve ebedi olmadigi, bir baslangicinin ve sonunun oldugu bütün
bilim adamlarinca kabul edilmektedir. "Madde Ezeli Degildir" Bölümünde
bu konu izah edilmistir.

"Masonluk madde ve kudretin tahaffuzu nazariyesini, kudretin kayip
olmayip ancak tehavvül ettigini ve her hadisei hayatiyetinin bir devir
oldugunu, Kudertin madde gibi ezeli ve ebedi oldugunu kabul etmis;..

Büyük Sark Ikinci Kanun, Subat 1934 No:14 Sf.21
Sürekli
olarak Allah'tan (c.c.) bahseden masonluk, aslinda materyalisttirler.
Allah'in varligina inanmazlar. Bu aldatıcı felsefeyi benimseyen
masonlar, materyalistlerle ayni görüsleri paylasirlar.

"Materyalizm dünyanin ezeli ve ebediligini (öncesiz sonrasizligini),
Tanri tarafindan yaratilmis olmadigini ve de zaman ve mekanda
sonsuzlugunu kabul eder."

Materyalist Felsefe Sözlügü Sosyal Yayinlar Sf:326


"Maddeye
dialektik materyalizm tarafindan izafe edilen özelliklerden bir
baskasida onun zaman ve mekan içindeki sonsuzlugudur. Bu düsünceye
dialektik materyalizmin tam manasiyla bir mevzuasi (kabul edilmis
esasi)demek yerindedir."

Bugünkü Sovyet Ideolojisi Gusstav A. Wetter Kültür Bakanligi Yay. 233 Sf:54
Marksist ideolojinin yayginlasmasinda önemli bir yeri olan George Plitzer ise bu hususu söyle dile getirmekte:

"Iste felsefenin temel sorunu budur.

Böyle bir sorunun, soruyu ne sekilde sorarsak soralim, ancak mümkün iki yaniti olabilir.

Ya madde (varlik, doga) basi sonu olmayan, sonsuz ilk'tir,

- ve ruh (düsünce , bilinç) bundan türemistir.

Ya da ruh (düsünce, bilinç) basi sonu olmayan, sonsuz ilk'tir, - ve madde (varlik, doga) bundan türemistir.

Iste birinci yanit, felsefi materyalizmin temelini olusturur.

Felsefenin Tmel Ilkeleri George Politzer Sol Yayinlari Sf:168
"Kainatin Ulu Mimari" Tabirini Ortaya Atmaktaki Gayeleri

Tahmin edilecegi gibi, masonlarin açik bir sekilde Allah'i reddetmeleri
tepkilere yol açacak ve yayilmak istedikleri çevrelerden
soyutlanmalarina sebep olabilecektir. Bu durumda, kendi tabirleri ile
"formüller" ortaya atarak itikada dayali Allah inancini dolayli yoldan
reddetmek, masonik çalismalar açisindan daha verimli olmaktadir.

Asil maksatlarinin bir kavram kargasasi meydana getirmek oldugu
söylenebilir. Dergileinde bu hususu ispatlar mahiyetteki ifadelere
rastlamak mümkündür:

"Sizler Allah'I, kader, tabiat, kanun, kuvvet gibi zeka ve ruhunuzun
temayülüne, inanç ve idrakiniza göre herhangi bir isimle
adlandirabilirsiniz"

Mimar Sinan 1982- S: 45 Sf:34


"Allah
tabiri yerine 'yaratici bir prensip' tabirini ikame ederek herkesin
diledigi sekilde izah ve tefsir edebilecegi "Ka.·. U.·. M.·.'rı formülü
etrafinda toplanmislardir."

Büyük Sark 1934 No:17 Sf:14
feyza55
feyza55
Admin
Admin

Kadın Mesaj Sayısı : 268
Yaş : 32
Nerden : samsun
İlgi Alanları : ilgisiz
Kayıt tarihi : 16/09/07

https://55genclik.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Masonluk ve Din... Empty Geri: Masonluk ve Din...

Mesaj  feyza55 Ptsi Eyl. 24, 2007 11:04 am

YARADILISI REDDETMELERI VE EVRİM İNANCI:

Bilimsel hiç bir özelligi olmadigi halde kamuoyunda halen tartismalara
neden olan Evrim Teorisi Türkiye'ye ilk defa Masonlar tarafindan
sokulmus ve bilimsel bir görünüm verilerek Din aleyhinde kullanilmaya
baslanmistir. Konu ile ilgili Mimar Sinan Dergisinin izahi su
sekildedir:

"Bizde de Osmanli Imparatorlugu sinirlari içinde Ahmet Mithat
Efendi'nin (*) 1873 yilinda kendi çikardigi "Dagarcik" dergisinde
"Dünyada Insan Zuhuru" adli kisa makalede Lamarck'in "Dönüsüm"
teorisine dayanarak insanin maymundan türedigini bildirmesi üzerine
Istanbul din bilginlerinin tepkisine yol açti."

Mimar Sinan Dergisi Sayi:39, Sf:38
Masonlar
Evrim teorisini kabulle yetinmeyip, bunu topluma da yayma ve
benimsetmenin en büyük görevlerinden biri oldugunu söyle ifade
etmektedirler.

"Hepimize düsen en büyük insancil ve Masonik görev, olumlu bilim ve
akildan ayrilmamak bunun "Evrimde en iyi ve tek yol oldugunu
benimseyerek, bu inancimizi inasnlar arasinda yaymak halki olumlu
bilimlerle yetistirmektir."

Türk Mason Dergisi Sayi:25-26 Mart 1977, Sf:59
19.
yüzyilda en sistemli seklini, DARWIN'in teorisiyle bulan Evrim
düsüncesini günümüzde hala bir teori olma vasfini korumaktadir.
Darwin'in ileri sürdügü sekliyle kabulünün imkansizligi anlasilinca
birçok revizyona maruz kalan evrim teorisi, aleyhindeki bütün ilmi
verilere ragmen bir Kanun gibi takdim edilmektedir.

Diger bahislerde de görülecegi gibi masonlar, yaratilis mevzuunda
Kur'an ayetlerini cephe almislar, körü körüne baglandikalri evrim
teorisini kanun gibi ielri sürmüslerdir. Geçersizligi artik ilmen
kesinlikle anlasilmis olan hususlari, teorinin lehinde deliller olarak
ileri sürebilmislerdir.

Masonlarin evrimi savunan izahlari çok afzladir. Bu sebeple meseleye
degisik yönleri ile ortay koyan izahlaradn bir kaç örnek vermekle
yetinilmistir.

(Evrim ile ilgili bilimsel cevaplar EVRIM TEORISI ve GERÇEKLER bölümümde verilecektir.)

Teoriyi Kanun Gibi Takdim Gayretleri:

"HAYATI OLUSUN VE TEKAMÜL GERÇEKLERININ TEMEL KANUNU:

.... Bu görüse göre Lamarck ve Darwin Jeoloji, Paleontoloji,
Embriyoloji, Anatomi ve belgelere dayanarak ispat ettiler ki, bütün
canli varliklar bir hücreden baslayarak en az yüzmilyon yil süren bir
zaman içinde Lamarck'a göre ortama uyarlik ve kalitim; Darwin'e göre de
hayat mücadelesi ve istifa ile morfolojik ve fizyolojik bir sürü
tekamül basamaklarini asa asa, kaliptan kaliba geçe geçe bugünkü
varliklar türeyip gelmistir."

Mimar Sinan Mart 1968 S: 5 Sf:26
Modern
biyoloji, biomatematik, genetik, paleontoloji, antropoloji vs. bilim
dallarindaki son gelismeler Darwin ve Lamarck'in görüslerinin geçersiz
oldugunu göstermistir. Evrim teorisinin bir ilim degil, inanç sistemi
oldugunu, evrimci Mattews söyle ifade etmektedir.

"Evrim düsüncesi Biyoloji'nin bel kemigini teskil eder. Böylece
biyoloji yaratilis hususunda özel bir pozisyonu olan ve ispatlanmamis
bir teori üzerine bina edilen bir ilimdir. Bu evrim teorisi bir ilim
midir, yoksa bir inanç sistemi midir? Bu haliyle evrim teorisi bir
ianaç sistemidir. Çünkü delillere degil, kabullere dayanmaktadir.

INTRODUCTION TO THE ORIGIN OF SPECIES L. Harriosn Mattews 1971, XI
Dine Karsı Darwinizm

Hz. Adem aleyhisselamin yaratildigina dair bir ayeti kerimede söyle buyrulmaktadir.

"Ey Insanlar, sizleri bir tek sahistan (Hz. Adem'den) yaratan, o
sahistan da esini (Havva'yi) vücuda getiren, ikisinden birçok
erkeklerle kadinlar üreten Rabbinizden korkun ve günah yapmaktan
sakinin." (Nisa Suresi:1)

Masonlarin görüsü ise su sekildedir:

"Bugün, artik en uygar ülkelerden, en geri kalmislarina kadar tek
geçerli bilimsel Kuram Darwin'in ve onun yolunu izleyenlerinkidir. Ama
kilisede batmadi, diger dinlerde. Yine dinsel ögreti olarak kutsal
kitaplardaki Adem ile Havva efsanesi ögretiliyor"

Mimar Sinan 1980, S: 38 Sf:18


Darwin'in evrim (tekamül) kurami (nazariyesi) dogada olusan pek çok olayin Tanri isi olmadigini gösterdi.

Mason dergisi Aralik 1976 Mart 1977 S: 25-26 Sf. 14
Materyalistler ise teori hakkindaki düsüncelerini masonlarinkinden daha cesur bir sekilde belirtmislerdir.

"Darwin Evrim Teorisi, tabiata iliskin idealist görüslere öldürücü
darbe indirmis ve Dialektik Materyalist görüsün temeli olmustur."

"Materyalist Felsefe Sözlügü Sosyal Yayinlari Sf:149


"Darwinizm,
Marksist felsefeyi destekleyen, gerçekligini kanitlayan ve gelistiren
bir dizi gerçegi takdim etti. Darwinist evrimci fikirlerin yayilmasi,
toplumda bir bütün olarak Marksist düsüncelerin emekçi halk tarafindan
kavranilmasi için elverisli zemin yaratti... Marks, Engels ve Lenin,
Darwin'in düsüncelerine büyük deger verdiler ve bunlarin tasidigi büyük
bilimsel öeneme isaret ettiler, böylelikle bu düsüncelerin
yayginlasmasina hiz kazandirdilar."

Karl Marx Biyografi Öncü Yayinevi Sf:368:54
Dine Karsı Darwinizm

Masonlarin evrim teorisi ile ilgili yazilarini incelerken bir nokta
dikkatimizi çekmektedir. Her vesileyle "olumlu bilim" den bahseden bir
tip doktoru, nasil olupda sahteligi kitabinin basim tarihinden 13 sene
önce anlasilan bir kafatasini evrime bilimsel bir delil olarak
gösterilebilmektedir. Gerçekte bilimselligi kendilerine prensip
edindikleriniiddia eden masonlar kafatasi sahtekarligi yapan C. Dawson
ile ayni sahtekarligi paylasmaktadirlar.

Dr. Selami Isindag sunlari söylemektedir:

"Arastirmalara göre, XIX. Asrin sonlari ile XX. Asrin baslarinda
Ingiltere'nin Sussax Kontlugunda ve Piltdown bölgesinde bulunan
iskeletler, insan ile maymun arasinda bir taslak mevcuda aittir. Bu
taslaga, iki ayak üzerinde yürüdügünden (Ayakta duran insan
maymun-Pitocantrus erektus) ismi verilmistir. Yani evvela yüksek
maymunlar, sonra da Tantativ Men ve sonrada insan, gelmis gibi
görülmektedir."

Otuzuncu Derece Ritüelinin Tetkiki Dr. Selami Isindag 1966, Sf:34
1912
de sansasyonel bir haber olarak ilim dünyasina takdim edilen Piltdown
admi'nin profesyonel bir sahtekarlik mahsülü oldugu ancak 41 sene
sonra, 1953 Kasim'inda anlasildi: Meydan Larousse'un Piltdown bahsinde
söyle denmektedir:

Nihayet filuor metoduna dayanilarak yapilan son kronolojik arastirmalar
kafatasinin ancak birkaç bin yillik oldugunu ortaya çikardi. Orangutana
ait çene kemigindeki dislerin ise suni olarak asindirildigi, fosillerin
yaninda bulunan ilkel araçlarin, çelik aletlerle yontulmus adi birer
taklit oldugu anlasildi. Bu sahtekarligi yapan muhtemelen Dawson'dur".

Meydan Larousse Cilt 10 Sf:133
Diyalektik Materyalizme Olan Sadakatları

Diger hususlarda oldugu gibi, toplumun evrimi izahinda da materyalist
izahlarla masonik izahlar arasinda tam bir paralelelik göze
çarpmaktadir. Marksist Felsefe'nin Kurucularindan Engels ile bir
masonun asagidaki izahlarini birbirinden ayirt etmek imkansiz;

"Bilinç, toplumsal bir üründür ve dil'e simsiki bagimlidir. Dil
olmaksizin bilinç de olmaz. Çünkü dil baskalari için gerçeklesen partik
bilinçtir. Ön ayaklarin ellesmesi ve ellerin emekte kullanilmasiyla
baslayan insanlasma, zorunlu toplumsallasma olgusundan geçerek,
Dil-Bilinç olgusunu meydana getirmistir."

Mimar Sinan 1982, S: 44 Sf:54
Engels'de kitabinin "Maymundan Insana Geçiste Emegin Rolü" adli bölümünde sunlari söylemekte:

"Doga üzerindeki egemenlik, elin gelismesiyle, emek ile basladi ve her
yeni ilerleme de, insanoglunun ufkunu genisletti... Önce emek, sonra
onunla birlikte dil, bir maymunun beynini etkileyen ve en öenmli iki
dürtü bunlardir."

Doganin Dialektigi Friedrich Engels Sol Yayinlari Sf:220,221
feyza55
feyza55
Admin
Admin

Kadın Mesaj Sayısı : 268
Yaş : 32
Nerden : samsun
İlgi Alanları : ilgisiz
Kayıt tarihi : 16/09/07

https://55genclik.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Masonluk ve Din... Empty Geri: Masonluk ve Din...

Mesaj  feyza55 Ptsi Eyl. 24, 2007 11:06 am

DİNLERİN EVRİM GEÇİRDİĞİ İNANCI:

Masonlar, insanin biyolojik evrimine inandiklari gibi, dinlerin de
toplumla beraber evrimlestigine inanirlar. Bu inançlarina göre, ilkel
insanlar (!) sebebini bilmedikleri tabiat olaylari karsisinda bu
güçleri ilahlastirmis, belli nesnelere ilahlik isnad etmislerdir.
Zamanla ilah mefhumu soyutlasmis ve ialhlar da bire inmistir. Masonlar
tarihi bir seyir içinde gerçeklestigini zannettikleri dinler hakkinda
ki bu tür bir inanisi kabul ederler. "Biz bütün dinlere inaniyoruz"
derlerken, aslinda onlari bu çerçeve içinde, reddedilmez bir sosyolojik
gerçek olarak kabul ettiklerini ifade etmektedirler. Oysa gerçekte, ilk
insandan itibaren var olan, insanin kendi uydurmasi olmayip, vahiyle
sabit tevhit akidesinin varligi reddetmeleri, birçok masonun Islam
dinini kabul etmedigini bu yönden de ortaya koymaktadir. Bütün
peygamberlerin tevhid inanci getirdiklerine delil bir ayeti kerimede
söyle buyurulmaktadir:

"Senden önce hiç bir peygamber göndermedik ki, ona söyle vahy etmis
olmiyalim: "Gerçek su ki, benden baska ilah yoktur. Onun için bana
ibadet edin." (Enbiya Suresi, 25)

Materyalist tarih analayisinda ise Insanin Evrimi Kabulune Bagli Olarak dinin evrimi savunulmaktadir.

"Dinin belirleyici temel karakteristigi, tabiatüstü'ne inançtir.
Marksizim, Din'i, sosyal bakimdan sartlandirilmis, geçici bir fenomen
olarak görür. Uzun bir tarihsel dönem boyunca, insanlar din nedir
bilmiyorlardi. Din, Ilkel Komün sistemi'nin gelismesinin belirli bir
evresinde, kavranilmayan bazi tabiat güçleri önünde insanin
güçsüzlügünün bir yansisi olarak vücüt bulmustur."

Materyalist Felsefe sözlügü Din Bahsi Sosyal Yayinlar Sf:112
Masonlar ise, dinlerin gecirdigi evrim sonucu insanlarin tek ilah fikrine nasil vardiklarini (!) söyle anlatmaktadir.

"Din: Ilkel insanlar, doga olaylarinin gücüne ve büyüklügüne bakarak doga üstü güce inanmis ve böylece ilkel dinler olmustur.

Türk Mason Dergisi Ocak 1951 S: 1 Sf: 8


Görülüyor
ki, Goril tipi Cava adamindan ve bir milyon yildan beri inanç akimi
süreci bakimindan gele gele tek Tanri kavramina ulasmis bulunmaktayiz."

Mimar Sinan Dergisi 1983 S: 47; Sf:24
Bu
hususta Cumhuriyet gazetesi ile masonlarin tam bir dayanisma içinde
olduklarini görmekteyiz. Cumhuriyet gazetesi kurucusu Yunus Nadi'nin de
mason oldugunu hatirlatmakta fayda görüyoruz.(Bkz. Mason Gazeteciler
Bölümü)



Masonluk ve Din-2

VAHYİN ve PEYGAMBERLİĞİN İNKARI

Isa, prensiplerini, bütün yukarda belirtilen fikirlerin kayanasarak
yasadigi Güney Dogu Anadaolu ile Mezopotamya bölgesinden derlemedi mi?
Muhammed Islamiyetin esaslarini ayni bölgeden ilham alarak tespit
etmedi mi?"

Mimar Sinan Dergisi Yil:4 S: 19 Sf:19
Bu
izahdan, masonlarin, Islamin esaslarinin vahiy kökenli degil de çok
zeki bir zatin bölge meselerinden ilham alarak getirdigi prensipler
oldugunu ileri sürdükleri görülüyor. Bir baska yerde ise söyle denmekte:

"Incil'de açiklanan hakikatlarin devaminda kalmayi seçen, Islamin
Peygamberi, Kur'an'in 'Kitaba Inanlar' diye tanimladigi kimselerle
hosgörülük, dürüstlük ve hatta dostluk münasebetleri kurmaya
çalismistir"

Mimar Sinan 1977 S: 25 Sf:48
Peygamberler
hakikatleri Allah cellecelaluhu'dan alirlar. Oysa masonlar Peygamber
Efendimiz aleyhisselam'in Incil'den ilham aldigini ve istedigi hakikati
oradan seçip Kur'ani yazdigini ileri sürmekteler.

Üstad masonlardan Cemil Sena bu tür iddialari ispatlamak için
sayfalarca yazdiktan sonra adeta kendince müslümanlari teselli
mahiyetinde sunlari söylemekte:

"Bu itibarla Hz. Muhammed'in yüce mistik dehasinin gerçeklendirdigi
büyük dinsel ve uygarsal devrimin kaynagi Tanrisal olmasa bile, onun
kutsal büyüklügü asla küçülmez."

Hz. Muhammed'in Felsefesi Cemil Sena Remzi Kitabevi Sf:44
AYETLERI AÇIKÇA YALANLAMALARI:

Bu husuta bir örnek vermekle yetinecegiz. Kur'ani Keim'i iftira ederek
bir insan sözü olarak kabul eden masonlar, asagida görülecegi gibi,
Allah'ın açık hükümlerini sözde yerel bir kültürün etkisiyle ortaya
çıkmış kurallar gibi göstermeye çalışmaktadırlar.

Domuz etinin haram oldugunu bildiren ayeti kerimelerden birinde söyle buyrulmaktadir:

"(Ey Resulüm) de ki: - Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin
yiyecegi arasinda, dedigimiz gibi haram edilmis bir sey bulmuyorum.
Yalniz haram olarak sunlar vardir: Ölü, yahut akitilan kandan, yahut
domuz eti ki, o süphesiz bir pistir, yahut Allah'dan baskasinin adina
bir fisk olarak bogazlanan. Bununla beraber her kim bunlarda da çaresiz
kalirsa, tecavüz etmememek ve zaruret miktarini asmamak üzere
yiyebilir." (Enam Suresi, 145)

Masonlar ise su sekilde düsünmektedirler:

"Kybele'nin Bir de kocasi vardi ve o da Tanrilar'dandi. Adi; Anis,
Adon, Adonay veya Adonis idi. Bitkisel hayatin mevsimlere göre canlanip
ölmesini yönetirdi. Her ilkbaharda dogar, kis baslarinda ölürdü. Suriye
toplumlarindaki inanca göre, Anis'i bir yabani domuz öldürdü. Iste
"Sami" irklarda domuz eti yemenin haram telakki edilmesi, Anis'i
öldüren domuza karsi duyulan kin ve nefretten kalmis ve Islam dinine
kadar gelebilmistir."

Mason Dergisi S: 82/5 Sf:12
Bu
iddianın asılsız ve saçma olduğu çok aşikardır. Kuran"ı Kerim'de, o
dönemin toplumlarında yerleşik olan pek çok yanlış inanç, gelenek, adet
ve uygulama ortadan kaldırılmış, yerine hep Allah'ın insanlar için
seçtiği güzel ahlak ve hak din hükümleri getirilmiştir. Gerçek bu iken
Kuran ile dönemin kültürleri arasında ilişki kurmaya çalışmak, sadece
artniyetin ve cehaletin bir sonucu olabilir.

Bu bölümle ilgili son sözü Kur'an-i Kerim'e birakiyoruz:

"Yoksa, Kur'ani kendisi mi uyduru mu, diyor müsrikler? O halde söyle
de: - Haydi onun gibi uydurma on sure getirin ve bunun için, Allah'dan
baska gücünüzün yettiginide çagirin. Eger dogru söylüyorsaniz, bunu
yaparsiniz." (Hud Suresi, 13)

"(Resulüm), simdi seni tekzip ettilerse (yalanladilarsa), senden önce o
açik mucizeleri, hikmetli sahifeleri ve nurlu kitabi getiren
peygamberlerde tekzip olundu." (Al-i İmran Suresi, 184)



"Bir dinin tesirinden hala kendini kurtaramayan Masonik prensip ve
hakikatleri kavrayamayan Masonlarin bol miktarda mevcudiyeti çok
üzücüdür."

Mimar Sinan S: 4 Sf:40
feyza55
feyza55
Admin
Admin

Kadın Mesaj Sayısı : 268
Yaş : 32
Nerden : samsun
İlgi Alanları : ilgisiz
Kayıt tarihi : 16/09/07

https://55genclik.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Masonluk ve Din... Empty Geri: Masonluk ve Din...

Mesaj  feyza55 Ptsi Eyl. 24, 2007 11:07 am

MELEKLERİN INKARI

Meleklere iman hakkinda bir ayeti kerimede söyle buyrulmaktadir:

"Peygamber (Aleyhissellam) ve müminler, Rabbinden kendine indirilene
Kur'ana iman ettiler; hepsi Allah'a, meleklerine, kitaplarina ve
peygamberlerine iman eylediler." (Bakara Suresi, 285)

Bu hususta bir masonun görüsü ise su sekildedir:

"Vermis oldugumuz bu kisa bilgiler bile, Melek denilen, peygamberler
döneminden sonra artik kimseye görünmeyen sözde varliklarin, hemen
bütün dinlerde, birbirine benzeyenn ya da birbirini andiran sembolik
tasarimlardan ibaret olduklari anlasilmaktadir."

Mason Dergisi S: 81/4, Sf:26
RUHUN ÖLMEZLİĞİNİN, AHİRET HAYATININ İNKARI

Ruh ve Ahiret hakkinda ayeti kerimelerde söyle buyrulmaktadir.

"(Ey Resulum) bir de sana ruh'dan (ruh'un hakikatindan) soruyorlar. De
ki; ruh Rabbimin bildigi bir istir ve size ilimden ancak az bir sey
verilmistir." (İsra Suresi, 85)

"Sonra Allah onu (seklini)düzeltip tamamladi ve bizzat kendi
kudretinden ona bir ruh koydu. Sizin için kulaklar, gözler, kabler
yaratti. (Allah'in size verdigi nimetlere karsi) sükrünüz pek az.

Bir de (kiyameti inkar edenler): "Arzda, topraga karisip
kayboldugunuzda mi; cidden biz mi, yeni bir yaratilista olacagiz?"
dediler. Dogrusu onlar, Rablerinin huzuruna varacaklarini inkar eden
kafirlerdir." (Secde Suresi, 9- 10)

Bazi masonlarin ise bu hususta fikirleri su sekildedir:

"Ruhun ölmezligi dogmasi, Tanri'nin varligi dogmasi kadar eskidir."

Mimar Sinan 1977 S; 24 Sf:32
"Ölümden sonra hayat var mi?

Insanoglu bu sorunun cevabini henüz vermis degil"

Mimar Sinan 1977 S: 24 Sf:8


"Ruhun ölmezligine inanmak, imgeye (hayal) kapilmaktir."

Mason Dergisi Ocak 1975 Sf:8


Beseriyet
de RUH fikri, ölüm korkusundan, daha dogrusu birden bire 'YOK OLUSUN'
kabul edilememesi, bu korkunun elem ve azabinin hafifletilmesi
düsüncelerinden dogmustur."

Türk Mason Dergisi 1965 S: 59 Sf:3036


"Tamamiyle rasyonalist ve pozitivist olan Masonlugun ölüm sonrasinda bir alem kabul etmesine imkan yoktur."

Otuzuncu Derece Ritüelinin Tetkiki Dr. Selami Isindag 1966 Sf:39
Masonlar
maddeden bagimsiz, :-):-):-):-)fizik manada bir ruhun varligini kabul
etmemektedirler. Yukaridaki izahlar böyle bir maddeci zihniyetin
yansimasidir. Ilmi bir deger ifade etmemekte fakat masonlarin
materyalist felsefeye olan bagliliklarini sergilemeleri açisindan anlam
tasimaktadirlar.

Ruh hakkindaki masonik görüsler "Masonluk, Dialektik Materyalizm
Iliskisi" adli bölümde karsilastirmali olarak tekrar ele alinmistir.

CENNET ve CEHENNEMIN İNKARI

"Ve sonra kulli ve ilahi iradenin kabulü , daha birçok mistik
inançlarinda kanulünü icap ettirir. Bilinmeyen, müsahede ve isbat
edilmeyen ahiret alemi, dinlerin kabulünü emrettigi bu mevhum alem,
bunlarin arasindadir.

Türk Mason Dergisi Ekim 1968 Sf: 3724

Burada,
eger 'kulli ve ilahi' irade kabul edilirse, pesinden hangi inaçlarin
gelecegi hatirlatilmis, görüldügü gibi cennet ve cehennem için "mevhum"
(hayal mahsulü, var sanilan) tabiri kullanilmis, açikça reddine
gidilmistir.

"Ilahiniz tek bir ilahtir. Ahirete iman etmiyenlerin kalbleri gerçegi
idrak edici degildir. Onlar, Allah'in birligine iman etmeyi kibirlerine
yediremeyenlerdir." (Nahl Suresi, 22)

"Insanlari Allah yolundan çevirenler ve o yolu egri (çarpik) bir hale
getirmek isteyenler, iste onlar ahireti inkar edenlerdir." (Saffat
Suresi, 45)

KADERİN İNKARI

Asil gayeleri kaderi terk etmek olan Masonlar "olumlu bilim" den
ayrilmadiklarindan, bu inanisin de sebeplerine (!) inmisler,
kendilerince açiklamaya çalismislardir:

"Tesadüf diye adlandirilan olaylar insan yasaminda öenli yer tutar...
Bazi toplumlarda bu raslantilar 'alin yazisi' 'kader' gibi ilahi
anlamlarla baglanmistir...

Insan, dogal baskilarin etkisinden kurtulabilmek amaciyla kader ve
tesadüfün mistik kurtariliciligina siginmayi rahatlatici bulmustur."

Mimar Sinan Yil:4 S: 15 Sf:46-47

Görüldügü
gibi masonik prensiplerin kabul ettigi hemen hemen hiç bir akaid bahsi
kalmamistir. (Kader hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Zamansızlık ve
Kader Gerçeği)

Iste bütün bu özelliklere sahip bir haricinin (henüz mason olmamis,
aday sahis) beyani ve kendisini imtihan eden masonlarin takdirini
toplayarak, "Nuru Ziyaya" kavusmasi:

"Muh. Mah.imizde niyabeten Teksiri icar edilen bir B. miz bu suale
karsi: "Benden bir vazife istiyebilecek bir Halik tanimiyorum!"
cevabini almisti. Imtihanlari esnasinda hep gayrete geldik, kendisini
sikistirdik. "Evet dedi, benim kainatta hüküm ferma olduguna kaanat
ettigim Kudert'I Fatira insanlarla görüsüp konusmaz, kurallardan
seçtigi vekiller vasitasiyla bana yazili kanunlar, kitaplar göndermez;
benden vazife degil, yaptiklarindan hiçbir sey beklemez. Insanlarin
vazifeleri ancak nefislerine ve birbirlerine karsidir." Bu izahat
üzerine hepimiz gayrete geldik, bu çok yüksek mefkureli biraderimizi
Klisaya kurban etmekten kurtarmak için çok ugrasildi ve nihayet N.
ziyaya kavusabildi."

Büyük Sark Subat 1932 No:45 Sf:21
Fakat
masonlarin arasina herzaman "çok yüksek mefkureli" sahislar
girmeyebilir. Gerçimasonluk bünyesinde "yönlendirilebilir" nitelikte
sahislar olmaya dikkat eder, fakat yönlendirilmekte direnen sahislar da
çikarilabilir. Bu iki husus masonlar tarafindan asagidaki sekilde dile
getirilmektedir.

Masonluk saliklerinden din, irk, mezhep, milliyet, felsefe ve siyasal
kanaaat farkini evvela gözetmez, fakat sonra bunlarin Masonik prensip
ve doktrinlere uymayan taraflarini yontmak ve gidermekle (Ham tasi
yontmak, mikap tasi cilalamak) bu farklari ortadan kaldirarak ilim,
akil ve hikmete tamamiyle intibak etmis arifler, hakimler meydana
getirmek ister. Fakat sonra bunlarda, Masonik ana prensiplere uygun,
tahditler yapar. Masonluk saliklerine, kendi doktrinlerine uyan bir
karakter saglamak amacindadir ve Masonlugun bu doktrinler tarafindan
meydana getirilmis prensipleri, sistemi ve özü vardir."

Dr. Selami Isindag Masonik Dialog Sf: 16
İSLAMİYETE KARSI TUTUMLARI

Masonik prensipler dogrultusunda bir din fikrine sahip olan, üst
derecelerdeki üstad masonlar, hak din olan islamiyete karsi bilinçli
bir sekilde cephe almaktadirlar. Sadece üyelere mahsus bir brösürde
"Büyük Üstad" söyle seslenmekte:

Medreseler, minareler yikilmadikça, yani skolastik düsünceler dogmatik
inanislar ortadan kalkmadikça fikirlerdeki esaret vicdanlardaki izdirap
da kalkmayacaktir."

Ülkü Muhterem Mahfili Nesriyati

1952-53 seneleri çalisma Raporu, Süha Selçuk Basimevi, S: 12-13


"....Nasil
ki Meclisi Millide, hiç münasebet almadigi halde camiin siralarindan
yükselen ezan sesi: Ben yasiyorum, ölmedim, ölmeyecegim diyen onun
"Essela"sindan baska bir sey midir? Memleket münevverlerinin samiasini
tahris eden bu ses, hepimize ikaz ve basiret vazifesini ihtar eden bir
sayhadir."

[BÜYÜK ÜSTAD HAYDAR ALI KERMEN HATIRASI"

Brosürü - Birlik Tek...Muh... Mahfili Yayini - 1949 - No:1, sf:10]
Dinleyici sirlarindan yükselen ezan sesinin masonlara azap verdigini müsahede etmekteyiz.

"Ben yasiyorum, ölmedim" diye bahsedilen ise Islam dinidir ve
masonlarin öldüremedikerinden yakindiklari "Essela" yani namaza davet
de dinin en önemli sembollerindendir.

Ayni sekilde, masonlarin günümündeki materyalistler de Islama
düsmandir. Her defasinda basa geçtikleri zaman Islamin ahkamini
kaldiracaklarini ifade etmektedirler. Cumhuriyet Gazetesi yazarlarindan
Yalçin Küçük söyle demektedir:

"Okul ve resmi dairelerdeki cami ve mescitlerin tümünü kapatacagimizdan
kimsenin kuskusu olmasin... Sosyalist hükümetimizin ilk sahasinda
minarelerdeki tüm hoperlörleri sökecegimizi simdiden açiklamakta yarar
buluyorum"

[Yalçin Küçük - Yeni Gündem -3-9 Mayis 1987, sf.31]


"En
feyizli, en verimli devrini Türkiye Cumhuriyetinin sinesinde yasamakta
olan Türk Mas...lugu, milli inkilaplarla hemahenk bir sekilde
yükselebilmek için eski devirlerin taassubuna, cehalete, zulmete karsi
kendisini muhafaza maksadile büründügü zirhlardan, engellerden, bu
itila ve inkisafa mani bulunan agirliktardan ve zincirlerden artik
kurtulmak vaziyetine gelmisti. hala korkulu rüyalar görmek, hala (Ya
hafiz) levhalarinin efsaneli ve efsunlu gölgelerine siginmak bu terakki
ve tekemmül asrinda hiç de yakisik alamazdi."

[BÜYÜK SARK -Eylül. Tesrini evvel - 1923 - No:12, sf:22]
"Zirhlardan"
kurtulma safhasinda masonlarin attiklari seylerin basinda "efsaneli ve
efsunlu" yani masal ve büyülü "Ya Hafiz" levhalari gelektedir. Daha
açik bir ifadeyle, MASAL yerine konulan Allahu Tealanin güzel
isimlerinden olan "Hafiz = Esirgeyen, koruyan" ismidir bu baslica
engel. (!)

Masonlar, bölüm boyunca özetlemeye çalistigimiz din hakkindaki bu
görüslerini basina yansitmamaya özen gösterirler. Nitekim, Nokta
dergisine bu hususta verilen cevap söyledir:

"Nokta: Toplumda "masonlar dinsizdir" diye bir kani var?

MülküS: Evet, o çok ters bir müsahade, yanlis, tamamen yanlis bir
müsahade. Biz bir kimseyi mason olarak aramiza kabul edebilmek için ön
sart Allah inanci arariz. Yani yüce bir kudrete inanmayan bizim için
mason olamaz ama bu Hiristiyan olabilir, Musevi olabilir. Müslüman
olabilir ama mutlaka bir inanci olmalidir, yani ateist ise biz onu
almayiz."

[NOKTA, S: 40, Sf:31]
Bu
cevap, masonlarin din deyince ne anladiklarina baglidir. Hiç süphesiz
masonlar arasinda, gerçek manada dindarlar bulunabilir. Bu sahislar,
mahiyetini tam olarak bilemediklerinden mason olmus olabilirler. Fakat
nüfus cüzdaninda `Islam' yazan ve kendisinde "Islamiyeti kabul
ediyorum" diyen bir mason, eger Onu, sadece sosyolojik bir olay ve bir
sahsin ideolojisi olarak görüyorsa, ayrica, Kur'an-i Kerim'in
izahlarinin (muhtevasinin), masonik yayinlarda yazilan ve yukarida
inceledigimiz gibi tesekkül ettigine inaniyor ve iddia ediyorsa,
sehadetinin manasi olmadigi açiktir. Nitekim, Kur'an-i Kerim, mümin ve
inkarcı arasinda bir üçüncü zümrenin tarifini yapar ki, zahiren "kabul
ettik" diyen bu sahislar, aslinda gizli olarak bütün ahkami (Kuran
hükümlerini) çürütmeye çalisan münafiklar toplulugudur.

Bu hususa delil bazi ayet-i kerimelerde söyle buyrulmaktadir:

Insanlardan bir kismi vardir ki, biz Allah'a ve kiyamet gününe inandik
derler. Halbuki onlar, iman edenlerden degillerdir." (Bakara Suresi, Cool

Kalblerinde bir hastalik olanlarin ise, bu süreler, küfürlerine küfür katti ve kafir olarak ölüp gittiler. (Tevbe Suresi, 125)

Bu kötü halleri sundan: çünkü onlar görünüste iman ettiler, sonra
(Kalbleri ile) inkar ettiler. Bu yüzden kalbleri mühürlenmis de artik
anlamaz olmuslardir." (Münafikun Suresi, 3)
feyza55
feyza55
Admin
Admin

Kadın Mesaj Sayısı : 268
Yaş : 32
Nerden : samsun
İlgi Alanları : ilgisiz
Kayıt tarihi : 16/09/07

https://55genclik.yetkinforum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz